Sevgili okurlar;
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi İzleme Komitesi, Azerbaycan heyetinin, AKPM’ne katılım belgelerinin kabul edilmemesini önerisini görüşme kararını, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Konsey toplantısına 1 gün içerisinde taşıyor!
Azerbaycan 20 yılı aşkın süredir Avrupa Konseyi üyesi olmasını beklemektedir. Azerbaycan’ın (AKPM)’in İnsan haklarının durumuna ilişkin bir çok kararın, Azerbaycan Parlamento’su tarafından kabul edilmesine rağmen kabul edilen çok sayıda kararlar göz ardı edilerek, Azerbaycan’ın (AKPM)’ye karşı karşı önemli yükümlülüklerini yerine getirmemiş olmasından duyduğu endişeyi varsayarak, AKPM tarafından düzenlenen Raporda, “Azerbaycan’da özgür ve adil seçimler, kuvvetler ayrılığı, yasama organının yürütme erki karşısında zayıflığı, yargı bağımsızlığı ve insan haklarına saygı konusunda hâlâ çok ciddi endişelerin olduğu vurguluyor.”
Bakın hele bu işe, kimler özgür ve adil seçimlerden, kuvvetler ayrılığından, yasama organının yürütme erki karşısında zayıflığından, yargı bağımsızlığı ve insan haklarına saygı konusunda kimlere ders vermeğe çalışıyor.
Başta ABD olmak üzere, Avrupa Birliğinde Fransa, Almanya sokaklarında ihtar etme ihtiyacı duymadan polisler tarafından, ırkı Dini ve ekonomik boyutu zayıf olanların öldürülmesi, Basın mensuplarının tutuklanması, Avrupa’nın bazı ülkelerinde gazeteciler haberi nedeniyle gözaltına alınma gibi muamelelerle karşılaşıyor. Bu ülkeler arasında Polonya, Finlandiya, Fransa, İngiltere ve İtalya bulunuyor ve Polonya’da İspanyol gazeteci Pablo Gonzalez, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlamasından hemen sonra “Rus ajanı olmakla” suçlanarak tutuklanıyor. Hapse girdikten 9 ay sonra ailesi ile görüşme sağlandığı bilinmektedir. “Tehlikeli mahkum” olarak değerlendirilen ve ağır koşullarda cezaevinde tutulan Gazeteci Pablo Gonzalez’ı hatırlamıyorlar galiba.
Finlandiya’da 2 gazeteci ulusal sırları ifşa etmekten suçlu bulunduğunu, ocak ayında mahkeme tarafından, 16 Aralık 2017’de Helsingin Sanomat gazetesinde Finlandiya Savunma İstihbarat Teşkilatı hakkında haber yaparak ulusal sırları ifşa etmekten suçlu bulunmuştu,. Haberin, yayın tarihinin üzerinden neredeyse 4 yıl geçtikten sonra mahkemeye taşınması tepkilerle karşılanmıştı.,,Gazeteciler Tuomo Pietilainen ve Laura Halminen’in devlet sırlarını ifşa ettikleri, mahkeme kararıyla kendi isnatları doğrultusunda suçlu bulunmuştu. Sahi, Gazeteci Pietilainen yaklaşık 4 bin 200 avro para cezasına çarptırılırken,, haberde daha az rolü olduğu ifade edilen Halminen ise cezalandırılmamıştı. Gazetenin siyasi yazı işleri müdürü olan Kalle Silfverberg’e yöneltilen suçlamalar ise reddedilmişti
Sahi AKPM, ABD’nin, Irak ve Afganistan’da çok sayıda sivili ayrım gözetmeden öldürüp bu katliamları gizlemesi ve mahkumlara işkence etmesi gibi karanlık gerçekleri ortaya çıkaran Julian Assange’ın kurduğu WikiLeaks, 28 Ekim 2010’da ABD’nin işlediği suçları da delillendiren 251 bin gizli belgeyi yayımladığı belirtiliyor, Assange, Haziran 2012’de sığındığı Ekvador’un Londra Büyükelçiliğinden 11 Nisan 2019’da çıkarılarak gözaltına alındı ve tutuklanarak Londra’daki Belmarsh Hapishanesi’ne konulduğu ve “WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange, 2019’dan bu yana İngiltere’de halen tutuklu olduğunu biliyorlar mı?é merak bu.
Fransa’mı? Fransa’da 3 gazeteci, Fransız ordusu içinde bazı rütbelilerin, özellikle Afrika’nın Sahel bölgesindeki operasyonlar dahil askeri personel taşımacılığı hizmetine ilişkin çıkara dayalı anlaşmalarda uzun yıllar yolsuzluk yaptığına ilişkin 2018 tarihli haberleri nedeniyle Fransa İç İstihbarat Birimi (DGSI) tarafından 2022’de ifadeye çağrıldığı basınlaeda yer almıştı.. Haklarında suç duyurusunda bulunulan ve aralarında Fransa’ya ilişkin dosya haberler yapan Disclose’un kurucularından Geoffrey Livolsi’nin yer aldığı gazeteciler, bir askerin kimliğini ifşa ettikleri gerekçesiyle 5’er yıl hapis cezası ve 75 biner avroya varan para cezasına çarptırılma suçlaması ile karşı karşıya bırakılmıştı.
Fransa’da haftalarca süren emeklilik reformu karşıtı gösterilerde çok sayıda yerel ve yabancı gazetecinin polis şiddetine maruz kalması basına görsel yansımıştı. Gazetecilerin ayrıca sorguya tabii tutulnası nedeniyle tartışmalar yaratmıştı..
İtalya’da bir gazeteci Meloni’ye hakaretten yargılandığı galiba unutuluyor. Basın özgürlüğü alanına dair son tartışma İtalya’da gazeteci yazar Roberto Saviano’nun hakaretten yargılanmasının devam ettiği. İnsan hakları konusunda ve mafyaya karşı yazdığı yazılarla tanınan araştırmacı gazeteci-yazar Saviano, 2020’de katıldığı televizyon programında, o dönem muhalefet partisi lideri olan Başbakan Giorgia Meloni’ye ağır hakaret etmesi nedeni sebep gösterilmiş olup yargılama halen sürmektedir..
Belçika’damı? protestoları haberleştiren muhabirler gözaltına alındı. Ulusal kanal RTBF’nin 2 muhabiri ile teknik ekipten 3 kişi, 2018’de Brüksel dışında kurulan yeni mülteci merkezi protestosunu haberleştirirken gözaltına alındığı unutuluyor galiba. Yine 2022 Dünya Kupası’nda Fas ve Fransa arasında oynanan maç sonrasında düzenlenen gösterileri takip eden gazeteci Yassin Akouh gözaltına alındı. Akouh’un ve RTBF muhabirlerinin gözaltı nedenlerine ilişkin resmi makamlardan açıklama yapılmamıştı..
Fransa’da 2023 Yılın da, geniş katılımlı protestoları takip eden gazetecilerin polis şiddetine maruz kalması Yerlerde sürüklenen Protestocuların gördükleri orantısız şiddetler bu AKPM’in hiçmi hiç dikkatini çekmiyor?
Daha sıcak haber olan, Almanya’nın Mannheim kentinde elinde bıçak bulunan bir kişinin, polisin ateş etmesi sonucu hayatını kaybettiği dnya kamu oyuna yansıdı.
Biraz hafızaları zorlamamız yeterde artarda; İsrail Ttarafından 7 Ekim 2023’ten bu yana bölgede öldürülen gazeteci sayısına bakarsak, İsrail ordusunun aylardır saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi’nde, 7 Ekim 2023’ten bu yana 119 gazeteci yaşamını yitirmiş. “Bu kadar kısa bir sürede, 4 ayını doldurmayan bir katliam veya soykırım hareketi olarak nitelendirilecek olan dar bir bölgede öldürülen Gazeteci sayısı dünya da 4 yılda öldürülen Gazeteci sayısının 17 katına ulaşmıştır. Bu kadar çok gazetecinin öldürülmesi ve yaralılarının sayısının kayıtlara alınmaması AKPM’ye utanç sayfası oluşturmaktadır. İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda en az 11 bini çocuk, 7 bin 500’ü kadın olmak üzere 25 bin 490 Filistinli öldürüldü, 63 bin 354 kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor. Bu olaylarla ilgili AKPM hiç kınama yaptı mı? Bilen veya duyan varmı?
Uluslararası Af Örgütü, Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), Sınır Tanımayan Gazeteciler ve Gazetecileri Koruma Komitesi gibi uluslararası kuruluşlar davaları takip etmektedir, Diğer yandan Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi’nin ilgili kurum ve kuruluşları tarafından yayınlanan rapor ve değerlendirmeler bakıldığında, uluslararası düzeyde etkisi olan kurumların, Gazze’de ve AB Ülkelerinde yaşanan bu olayların iyileşmesi yönünde ciddi etkileri bulunmaktadır demek hiçte yerinde olmamaktadır.
Bilmem yeterlimi? bu vurdumduymazlıklara değinmek.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi İzleme Komitesi, Azerbaycanı, 7 Şubat’ta yapılacak seçimleri gözlemlemek için ekip gönderme ve Azerbaycan’la ilgili eş raportörlerin siyasi nedenlerle tutuklandığı iddia edilen kişilerle görüşmesine izin vermemek gibi suçlar olmak üzere, AKPM Meclis’in izleme prosedürüne aykırı olarak Azerbaycan’ın kendileri ile işbirliği yapmadığını belirterek Raporda; “Meclis tarafından konunun defalarca dile getirilmesine rağmen, İzleme Komitesi raportörlerinin siyasi suçlamalar nedeniyle tutuklandığı iddia edilen kişilerle görüşülmesine izin verilmemesi, işbirliği eksikliğinin açık bir örneğidir” deniliyor.
Azerbaycan’ın AKPM heyeti başkanı Samad Seyidov, itimatnamelerin kabul edilmemesi için öne sürülen gerekçelerin asılsız olduğunu ve Azerbaycan’a yönelik önyargının köklü ve açık bir tezahürü olduğunu söyledi. Samad Seyidov, “Heyetimizin itimatnamelerinin onaylanmasının reddedilmesi, AKPM’nin ve genel olarak Avrupa Konseyi’nin itibarına ciddi bir darbe olacaktır ve bunun ciddi sonuçlarının sorumluluğu, bu adımı başlatanlara aittir” diyor.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM), Azerbaycan heyetinin bu kurumdaki itimatnamelerini kabul etmedi ve bir yıl süreyli olarak AKPM’de yer alamaması doğrultusunda karar aldı.
24 Ocak’ta AKPM genel kurul toplantısında Azerbaycan delegasyonunun itimatnamelerinin esasa ilişkin gerekçelerle kabul edilmemesi yönünde çağrıda bulunan karar lehinde oy kullanıldı.
Kararda, Azerbaycan’ın 20 yılı aşkın süredir Avrupa Konseyi üyesi olmasına ve bugüne kadar kabul edilen çok sayıda karara rağmen örgüte karşı önemli yükümlülüklerini yerine getirmediği belirtiliyor.
Tartışmalarda konuşan AKPM üyeleri, Azerbaycan’da insan haklarının durumu, ülkede siyasi amaçlı tutuklamalar ve zulümlerde son zamanlarda görülen artış, “Abzas Media” gazetecilerinin tutuklanması da dahil olmak üzere medya özgürlüğüne yönelik baskılar, yaygın işkence ve kötü muamele vakaları ele alındı. -Tartar davası da dahil olmak üzere tedavi, Azerbaycan Avrupa Mahkemesi kararlarının uygulanmaması ve diğer bazı konulardan bahsettiler.
“Azerbaycan’ın bir yıldır Meclis’te olmaması talihsizlik ama önemli. Bunun önemli olduğunu anlamak için birkaç rakama odaklanabiliriz. Son yıllarda kabul edilen en az 14 kararda Azerbaycan’ın adı, Meclisin tüm temel değerleri olan demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü ihlal eden bir ülke olarak anılıyor. Raporun yazarı Danimarkalı milletvekili Mogens Jensen, siyasi mahkumların sayısına ilişkin rakamın da sorunun ne kadar ciddi olduğunu gösterdiğini vurguladı: 254 siyasi mahkum.
Parlamenterler ayrıca Azerbaycan’ın yükümlülüklerine aykırı olarak Meclis ile işbirliği yapmadığına, özellikle de Meclis’in yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerine davet edilmediğine, AKPM İzleme Komitesi raportörlerinin siyasi saikli suçlamalarla gözaltına alınan kişilerle görüşmesine izin verilmediğine dikkat çekti. ve diğer PACE muhabirlerinin ülkeyi ziyaret etmesine izin verilmedi.
Ukrayna ve Türkiye’den yalnızca iki PACE üyesi karara karşı olduklarını ifade etti. Sorunların çözümü için Azerbaycanlı milletvekilleriyle diyaloğun devam etmesi gerektiğini kaydettiler. Karar 76 lehte, 10 aleyhte oyla kabul edildi. AKPM’nin 4 üyesi çekimser kalıyor.. Sonuç olarak kararda, Azerbaycan delegasyonunun usul kurallarında öngörülen şartları yerine getirdikten sonra Meclis’teki faaliyetlerine devam edebileceği belirtiliyor.
AKPM’deki Azerbaycan heyetinin bugün, oylamadan önce Azerbaycan’ın AKPM’ye katılımını süresiz olarak askıya aldığını ve ardından genel kurul oturumundan ayrıldığını açıklıyor.
Azerbaycan’ın AKPM heyeti başkanı Samad Seyidov, itimatnamelerin kabul edilmemesi girişiminin Azerbaycan’a karşı taraflı bir kampanyanın parçası olduğunu kaydederek,.”Bazı önyargılı gruplar AKPM’nin temel ilkelerini kendi dar çıkarları uğruna kötüye kullanıyor. Azerbaycan heyetinin açıklamasında “Siyasi yolsuzluk, ayrımcılık, etnik ve dini nefret, çifte standart, kibir, şovenizm AKPM’de hakim uygulama haline gelmiştir” vurgusu yapılıyor.
Azerbaycan boş durmuyor; Azerbaycan’ın Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ndeki (AKPM) heyeti, AKPM’ye katılımı süresiz olarak askıya aldıklarını duyurdu. Heyet, 24 Ocak’ta Strasbourg’da bir bildiri yayınlayarak, Azerbaycan heyetinin AKPM’ye itimatnamelerini reddetme girişiminin Azerbaycan’a karşı taraflı bir kampanyanın parçası olduğunu kaydetti. Azerbaycan’ın AKPM heyeti başkanı Samad Seyidov basına açıklamasında; “Azerbaycan’ın tarihi zaferi ve toprak bütünlüğünün yeniden sağlanmasının ardından, Azerbaycan halkına tanınmayan adaletin yeniden tesis edilmesi yönünde Azerbaycan’ı lekelemek ve ülkenin başarılarına gölge düşürmek için düzenlenen bir karalama kampanyasıyla karşı karşıyayız” diyor. Seyidov. Heyet, PACE’in bazı üye ülkelere yönelik saldırılar için bir platform olarak kullanıldığına inanıyor. “Bazı önyargılı gruplar AKPM’nin temel ilkelerini kendi dar çıkarları uğruna kötüye kullanıyor.” “Siyasi yolsuzluk, ayrımcılık, etnik ve dini nefret, çifte standart, kibir ve şovenizmin AKPM’de yaygın bir uygulama haline geldiğini” vurguluyor.
Samad Seyidov, Azerbaycan heyetinin PACE’e yönelik bu kurumun otoritesini protesto etme girişiminin, Azerbaycan’daki mevcut seçim sürecine müdahale etme girişimi olduğunu ve ülkedeki demokratik kurumları baltalayan “sinsi adımların” bir örneği olduğunu sözlerine ekliyor. Yapılan açıklamada, “Heyetimizin yetkilerinin onaylanmasının reddedilmesi teklifi, bir bütün olarak Avrupa Konseyi’nin otoritesine ve tarafsızlığına ciddi bir darbe olacak ve bunun ciddi ve geri döndürülemez sonuçlarının sorumluluğu tamamen bu teklifi önerenlere ait olacaktır.” ifadesine yer veriyor.. Azerbaycan heyeti, AKPM’de tahammül edilemez ırkçılık, Azer fobi ve İslam fobinin varlığına vurgu yaparak, AKPM ile işbirliğini ve örgüte katılımı süresiz olarak askıya aldığını ve genel kurul toplantısından ayrıldıklarını açıklıyor.
Bu durumla, Uluslar arası rezalet zincirine yeni bir halka eklenmiş oldu. 7 ŞUBAT 2024 Tarihinde Azerbaycan’da yapılacak olan seçimleri İlham ALİYEV % yüz 97 ile kazanacaktır. Azerbaycan halkı Liderlerine sahip çıkacaklardır. Azerbaycan topraklarının 30 Yıl esaret altında bırakılmasına göz yuman Emperyalist yayılmacı soykırımcı ülkeler, kirli amellerine ulaşamayacaktır. 30 Yıl yalanları kendilerine rehber edinenler, Azerbaycan’ın İnsani duyguları savaşın postalları arasına almadan, kendilerine yapılan vahşeti ve soykırımı nispet almayarak, insanca davranmayı dünya kamuoyuna göstermiş oldu.
7 ŞUBAT 2024 tarihinde Azerbaycan’da yapılacak seçimleri, gözlerini kin, nefret ve iftiralarla kapatanlar değil, gerçekleri görecek gözlerle siyasi temsilcilerin ve basın mensuplarının izleyeceğine inanıyorum.
Sağlıklı kararlarla yaşayın, sağlıcakla kalın.