Sevgili Okurlarım,
Soğuk Savaş sonrası Güney Kafkasya’da Rusya’nın dağılışındaki birlik ayrılışları, gerek Rusya gerekse Emperyalist ülkelerin sinsi emelleri nedeniyle kabullenemelerinden kaynaklanarak yaktıkları ateşler barış ve istikrarın bir türlü bölgede devletlerarası huzurun yerleşmesine izin vermediler. Huzuru ve Barışı yakalamak isteyen 30 Yıl boyunca topraklarının işgal altında kalması ve halkının mezalime ve soykırıma uğramasının acısıyla yoğrulan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ordusunun ve halkının Ermenistan’dan üstünlüğüne rağmen Ermenistan ile barış ve istikrar içerisinde biri birlerinin toprak bütünlüklerine saygı duyarak yaşamak umutlarıyla zeytin dalı uzatmaktadır. Bu amaçla, her alanda ve her yerde barış koşullarını gündeme taşımaktadır. Uluslararası boyutta, Ermenistan’ın Tarihi ve gerçekleri çarpıtarak, kendisini piyon olarak kullanan Emperyalist güçlerin güdümlemesi ile Tarihin derinliklerinde hafızalardan silinemeyecek Azerbaycan ve Türk halkına yaptıkları mezalim ve soykırım hareketlerini son yüz yıl içerisinde de yalanlarla tekerrür ettirirken, tekrar yalanlara sarılarak egemen güçlerin ve devletlerin akıllarıyla alay edercesine huyundan vaaz geçmemektedir. Bir devlet düşünün, o devlet mevcudiyetini sürdürdüğü toprakları kiraya götürerek kurudukları devleti yaygınlaştırmak için mülkiyet ve toprak sahibinin topraklarını gasp etsin, sonrada hak iddia etsin. Bu durum karşısında kendisiyle birlikte ağa babaları olan emperyalist ülkeler bile tarihe kara lekelerle yazılmaktadır. Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanları Ceyhun Bayramov ve Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, 1-4 Mayıs 2023 tarihleri arasında ABD’de ikili görüşmelerde bulundular. Azerbaycan yine Barış umuduyla hareket ederken, Görüşmelerin ilk gününde her iki ülkenin dışişleri bakanlarıyla bir araya gelen ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, diyaloğun barışa ulaşmanın anahtarı olduğunu söylüyor. Blinken, Cayhun Bayramov ve Ararat Mirzoyan, görüşmelerin son gününde bir basın açıklaması yaparak, tarafların “önemli ilerleme” kaydettiğini, Azerbaycan ve Ermenistan Dışişleri Bakanlığı, arasında bazı konularda ilerleme kaydedilmesine rağmen, bazı kilit konuların anlaşmazlıklar içerisinde olmaya devam ettiğini söylüyor. Nedir bu anlaşmazlıklar derseniz, bir devletin uyuşturucu, silah, yeraltı kaynaklarını ve medeni irs abidelerinin parçalanarak taşınmasına karşı çıkan halkının duyarlı Azerbaycan’lı aktivistlerin yaptıklar koruma eylemleri sonrası gerginleşen ortamı denetim ve gözetim altına almakla birlikte, uluslar arası hak ve hukukları kapsamında sınırlarını korumak amaçlı oluşturduğu geçiş bölgesi olan Laçin koridorunun denetim altına alınmasıdır. Ülkelerin sınırları “yolgeçen hanı” değildir her halde, olamazda.
Ermenistan Türkiye ile sınır kapısı olan “Alican” sınır kapısının açılışı için hazırlıklarını bir taraftan yaparken diğer taraftan her zaman olduğu gibi kin ve nefret kusması yapmaktadır. Ermenistan son olarak, Erivan da uluslar arası terör eylemlerini yapan “ERMENİSTAN TERÖRİSTLERİNİN” anısına oluşturdukları “NEMESİS” anıtını Terörizmi teşvik edercesine Dünyaya kafa tutarken, Bu Teröristlerin yalnız 31 Türk Diplomatı ve ailesini ABD de ve Avrupa’nın göbeğinde katlettiklerini zafer kazanmışlar gibi,. Erivan’da kin ve nefrete yapısallıklarıyla oluşturdukları “NEMESİS” anıtı açtılar. Yine Türkiye ve Azerbaycan Bayraklarını çocuklarının ayakları altına aldılar, saygısızca yapılan açılışı dünya kamu oyuna sosyal medyadan TV kanallarından servis yaparak yaygınlaştırdıkları görüldü.
Dışişleri Bakanlığımız tarafından, Ermenistan’ın başkenti Erivan’da açılan Nemesis Anıtı hakkında yapılan açıklamada şu ifadelere yer verilmişti: “1920’li yılların başlarında Osmanlı siyasi ve askeri liderlerinin yanı sıra dönemin Azerbaycanlı yetkililerine ve hatta bazı Ermeni asıllı Osmanlı vatandaşlarına karşı gerçekleştirilen suikastların faillerine “Terörist katillerine” ithaf edilen “Nemesis Anıtı”nın Erivan’da açılmasını şiddetle kınıyoruz” diye açıklama yapıldı. Bu utanç verici anıtın açılması, 31 diplomatımız ve aile üyelerinin katledildiği menfur terör saldırılarına yol açan kanlı bir tedhiş hareketinin yüceltilmesidir. Bu olayın Ermeni basınında takdim ediliş tarzı da, tasvip edilmesi mümkün olmayan çarpık bir tarih yorumunun bazı zihinlerde halen devam ettiğini göstermektedir. Türkiye ve Ermenistan arasındaki normalleşme sürecinin ruhuyla bağdaşmayan bu tür Provokatif adımlar, bölgede kalıcı ve sürdürülebilir barış ve istikrarın tesisine yönelik çabalara hiçbir suretle katkı sağlamayacak, tam tersine normalleşme sürecini olumsuz etkileyecektir.” Diyor. Ve Türkiye Ermenistan’a Hava Sahalarını kapatıyor.
Ve her zaman yapılan rezaletlerinin görüntüsü,
Diğer taraftan gözler barış umudu ile Üçlü Görüşmelerde idi. Görüşmelerle ilgili olarak ABD Dışişleri Bakanı Blinken, ABD’nin barışa ulaşmada her iki ülkeyi de desteklemeye devam edeceğini, “Maratonun son kısmı en zor kısmı olduğunu ve ABD, tarafların bitiş çizgisine ulaşmasına yardımcı olmaya devam edecektir.” Diyor. açıklamasında, “Hem Azerbaycan hem de Ermenistan tarafları, istikrarlı bir barışa giden tek yolun diyalogdan geçtiğini kabul ediyor.” ABD olarak bu çabalarda taraflara yardım edeceği konusunda güvence veriyor. Haydi, bakalım. Ermenistan huzur ve barışı yakalamak istiyorsa uzatılan zeytin dalini yakalamalıdır. Ermenistan’ın huzur, barış ve refahı Türkiye ve Azerbaycan’la olan ilişkilerini geliştirmekten geçer.
Sağlıklı yaşayın, sağlıcakla kalın.
